lost in translation

  1. sofia coppola'nın* çektiği, başrollerinde bill murray ile scarlett johansson'un olduğu inanılmaz derecede sıkıcı bir film.

    bill murray* yaşını başını almış bir oyuncudur. bir viski reklamı için tokyo'ya gider. zaten sıkkın, bıkkın, melankolik bir adam olan bill japonların arasında iyice bunalır. o sırada kaldığı otelde genç ve güzel bir kadınla tanışır. kadın evlidir ama mutlu değildir. kocasının işi için geldiği tokyo'ya adapte olamamış, otelde yaşamaktan bayılmış mutsuz bir kadındır.

    neyse bunlar otel barında tanışırlar, sevişirler, scarlett'in kocası şehir dışına gider 1-2 günlüğüne, bunlar tokyo ortamlarına akarlar birlikte, siz de kesinlikle ilerleyemeyen bir hikayenin içinde bulursunuz kendinizi.

    ben mi öküzüm yoksa sanattan mı anlamıyorum bilmiyorum ama bence 5 para etmez bir film.

    2 saat bill murray'in bayık bayık ekrana bakıp susmasını seyrediyorsunuz. adam süper rol yapıyor, ama sırf bundan dolayı içiniz bayılıyor yahu. senaryo senaryo değil, replikler replik değil*, bir de bu film oskar adayı falan olmuştu. sonunda da yanılmıyorsam sofia coppola en iyi orjinal senaryo oskarını kapmıştı bu filmle.

    anladım ki insanların beğenileri "sıradanlaşacak kadar değişik" platformuna kayıyor yavaşça. adam camış gibi kameraya bakıyor, biz de "vaayyyy lan adam nassı rol yapıyor, acaip marjinall" diyoruz.

    bana 2 kaşık passiflora içirin, ondan daha bayık bakmazsam şerefsizim.

    - abi şurubunu iç
    -içtimjss
    - lan mehmeet, kap abime ordan 2 kilo oskar! iyisinden tart babacım, müzik falan olmasın, senaryo, en iyi erkek oyuncu falan olsun.
    - altın mı oluyo ooooğğğjj?
    (argus wishingwell 31.08.2007 11:20)
  2. ruhumuzu tokyonun sokaklarında kaybetmenize sebep olabilecek olan. İki kayıp ruhun tokyo'da tanışmasını anlatan ve günümüz insanının iletişim problemine odaklanan, her bünyeye yaramayabilecek olan, fakat içine girilebilirse insanın ayaklarını yerden kesen, günümüzün modern klasiklerinden..
    (el turca rino 05.11.2007 23:29)
  3. izlemek için epey didindiğim, karşısına geçtiğimde ciddi anlamda şoka uğradığım "kült kabul edilen" film. düz bir demir çubuktan sanatı görenlerin sevmek için oldukça çaba harcadığı fakat benim gibi basit bünyelerin beğenmediği film. ilişkilerinden tatmin olamayan iki çok farklı insanın, aslında sadece yalnızlıklarını giderebilmek için giriştikleri bir dostluğun aşka dönüşmesini hikayeye alıyor. bir türlü ilerlemeyen hikayesi, karanlık görüntüleri ile insanı boğuyor. japonları ahmak ötesi göstermesi ise garip.
    (gilgalad 05.02.2009 10:25 ~ 05.02.2009 10:27)
  4. sade ve çarpıcı. adım adım iki yabancının birbirine yakınlaşması* izleyiciyi hikayenin içine çekerek ve filmdeki duyguyu hissettirerek anlatılmış. oldukça basit gibi duran hikaye, oyuncuların da katkısıyla hayatın içinden sakin; ama derin bir su gibi akıyor.
    (notdra 10.07.2010 00:05)
  5. aynı isimdeki filmden bağımsız olarak nicole jones'un yazdığı romandır. geçmişe veda diye çevrilmiş, tansaştan 4 tlye kitap alacak kadar düştüğüm bu dönemlerde boş durmamak için aldığım ve orta karar diyebileceğim bir kitap.

    baş karakterimiz alice diye bir kadın, ırkçılığıyla ünlü bir milletvekilinin kızı, memleketinde sürekli bu şekilde tanınmaktan sıkıldığı için çin'e gitmiş, zaten ilim çin'de bile olsa gidin alın demişler, bu kızımız da çince öğrenip orada çevirmenlik yaparken kendisini çin kültürüne daha yakın hissettiğini fark ediyor, oturma izni alıp oraya yerleşiyor vs. sonra pekin adamı diye bir kemik topluluğunu bulmaya çalışan amerikalı arkeolog geliyor, çevirmen olarak alice ile anlaşıyor. ama izin alamıyorlar her yeri dolaşmak için, o zaman çin yetkilileri de yanlarına birkaç çinli akademisyen verip araştırmalara izin veriyor. tabi ki bu iki çinli akademisyenden biriyle baş karakter arasında bir yakınlaşma doğuyor. zaten alice çin'de yaşamasına rağmen gece hayatı bakımından epey rahat bir kadın. şimdi çin'de yaşamasına rağmen diyoruz da çin'de erkekler de epey rahat anlatılıyor zaten kitapta, olan ayakları bağlanan çinli kızcağızlara olmuş tabi, on santimetrelik ayak mı olur yahu??

    konudan konuya atladık zaten kitapta da hem övüp hem yerdiği çin kültürünü epey anlatmış yazar. mesela çince bilen bir yabancı görünce "aa dilimizi biliyor" değil "aa konuşabiliyor" diyorlar, yabancılara karşı önyargılılar. batılıları komple barbar diye nitelendiriyorlar -bu konuda türklerin ve moğolların rolü konusuna girmeyelim- her neyse konu arkeolojik araştırmalar, lin denen çinlinin anıları, amerikalı arkeoloğun gidip de göremediği amerikadaki oğlu ve alice'in özel hayatı arasında derinleşiyor.

    on üzerinden altılık bir kitap. çin kültürünü merak edenler boş duracaklarına okuyuversinler iki dakika. kitap çaktırmadan antik çağlar, moğolların günümüzdeki yaşayışı, çin'de hiyerarşi, mao ve halkın kurtuluşu ordusu hakkında da bilgi veriyor.
    (queen tinorfithiel 08.02.2011 21:22)
  6. düşmüş bir film yıldızı ile kocasının peşinden sürüklenmiş, zeki ama kayıp bir kızın hayatlarının tuhaf şekilde tokyo'da çarpışmasıdır. ikili tokyo'nun kültür farklılıklarını sonuna kadar yadırgarken birbirleriyle tanışırlar. aradıkları bir şey yokken, bir şeylerden kaçarken birlikte manasızlaşırlar ve yakınlaşırlar.

    yavaş bir filmdir, kasıp kavurmaz. fakat anlatılanlar çok ilginç ve işlenme tarzı dikkat çekicidir. scarlett'in iddiasız güzelliği ve bill murray'nin abartısız oyunculuğuyla izlenesi bir filmdir.
    (olurooleseylerbazen 11.11.2012 14:23)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.